Yeni haftaya ,yine bir film ile başlamak istedim.
Eğlenceli bir film seçtim ki pazartesi sendromundan kurtulmak için bir yararım dokunsun.
O sendromlu pazartesi ,neşeli pazartesiye dönüşsün,yüzünüz gülsün, haftanız mis gibi geçsin.
Ayy ne iyi olur ,hava da soğuk zaten ,girerim battaniye altına keyif yaparım diyorsanız,
çayınız demlenmiş,mısırınız da patlamışsa başlıyorum anlatmaya...
2014 yapımı eğlenceli bir Hint filmi var sırada.
Filmin adı : Queen...
Eğlenceli bir film seçtim ki pazartesi sendromundan kurtulmak için bir yararım dokunsun.
O sendromlu pazartesi ,neşeli pazartesiye dönüşsün,yüzünüz gülsün, haftanız mis gibi geçsin.
Ayy ne iyi olur ,hava da soğuk zaten ,girerim battaniye altına keyif yaparım diyorsanız,
çayınız demlenmiş,mısırınız da patlamışsa başlıyorum anlatmaya...
2014 yapımı eğlenceli bir Hint filmi var sırada.
Filmin adı : Queen...
Queen,nişanlısı tarafından düğünden bir gün önce terk edilen Ranie'nin hikayesi.
Daha doğrusu Ranie'nin kendini buluşunun eğlenceli hikayesi.
Bu filmi bize bir cümle ile anlat deseniz ,büyümek ve kendini keşfetmek derdim sanırım.
Ve tüm hikayelerde olduğu gibi yine çıkılan bir yolculukla başlıyor Ranie'nin kendini keşfetmesi.
Oturup karalar bağlamaktansa planladıkları balayına tek başına çıkıyor.Ne iyi ediyor değil mi.
Onunla beraber biz de Paris'e gidiyor ağlamayı bırakıp gülüyor ,dans ediyor,Eyfel Kulesi'ni seyrederken yalnızlığına ortak oluyoruz.
Yetiyor mu tabi ki hayır.Atlıyoruz oradan trene ver elini Amsterdam.
Nasıl çoştum yine fark ettiniz mi.Çünkü Amsterdam'a geldik.
Nasıl çoşmayım ki gidip görememişim zaten,fırsat bu fırsat Ranie ile gezdim ben de o güzel sokakları,kafeleri,kanalı hatta Volendam'ı...
Filmin bu kısım daha da güzeldi bence.Tüm tabuları yıkmak,kendine güvenmek,insanlara inanmak,sadece ve sadece insan oldukları için sevmek ve karşılığında sevilmek vardı çünkü.
Ve tüm bunlar sonunda büyüyen,değişen,kendini keşfeden ,güçlenen bir Ranie.
Filmde bu eğlencenin dışında bir de Ranie'yi bu hale getiren gerçekler var.
Ve her toplumda kadına biçilen roller,bastırılmış duygular,gerçekleşmemiş hayaller...
Ben filmi de ,Ranie'yi de ,arkadaşlarını da çok sevdim.
Hele sonundaki Ranie'ye bayıldım.
Sizin de seveceğinize ve gülümseyeceğinize eminim.
Keyifli seyirler.
Mutlu haftalar...
Bu filmi bize bir cümle ile anlat deseniz ,büyümek ve kendini keşfetmek derdim sanırım.
Ve tüm hikayelerde olduğu gibi yine çıkılan bir yolculukla başlıyor Ranie'nin kendini keşfetmesi.
Oturup karalar bağlamaktansa planladıkları balayına tek başına çıkıyor.Ne iyi ediyor değil mi.
Onunla beraber biz de Paris'e gidiyor ağlamayı bırakıp gülüyor ,dans ediyor,Eyfel Kulesi'ni seyrederken yalnızlığına ortak oluyoruz.
Yetiyor mu tabi ki hayır.Atlıyoruz oradan trene ver elini Amsterdam.
Nasıl çoştum yine fark ettiniz mi.Çünkü Amsterdam'a geldik.
Nasıl çoşmayım ki gidip görememişim zaten,fırsat bu fırsat Ranie ile gezdim ben de o güzel sokakları,kafeleri,kanalı hatta Volendam'ı...
Filmin bu kısım daha da güzeldi bence.Tüm tabuları yıkmak,kendine güvenmek,insanlara inanmak,sadece ve sadece insan oldukları için sevmek ve karşılığında sevilmek vardı çünkü.
Ve tüm bunlar sonunda büyüyen,değişen,kendini keşfeden ,güçlenen bir Ranie.
Filmde bu eğlencenin dışında bir de Ranie'yi bu hale getiren gerçekler var.
Ve her toplumda kadına biçilen roller,bastırılmış duygular,gerçekleşmemiş hayaller...
Ben filmi de ,Ranie'yi de ,arkadaşlarını da çok sevdim.
Hele sonundaki Ranie'ye bayıldım.
Sizin de seveceğinize ve gülümseyeceğinize eminim.
Keyifli seyirler.
Mutlu haftalar...
öyle güzel anlatmışsın ki oturup izleyeyim bari:)
YanıtlaSilBen sevince filmi tüm duygularımla anlatıyorum ama bu sizin için kıstas olmasın.Bazen diyorum yüksek beklenti içine mi sokuyorum arkadaşlarımı bu yazılar ile diye ama başka türlü yazamıyorum.umarım aynı tadı bırakır,seversiniz:)
SilAyıptır söylemesi hiç Hint Filmi seyretmedim desem yeridir! Bu haftasonu sadece tek bir film izleyebildik o da Whiplash! Ay bir ara ne gerildim izlerken... En kısa zamanda senin şu eğlenceli Hint Filmi arşivine dalmam gerek:)
YanıtlaSilBen üniversite yıllarında bir festivalde seyretmiştim ilk hint filmini.O ara bir hayli seyrettim sonra unuttum.My Name İs Khan filmi ile dönüş yaptım desem yeri.Yine kaptırdım ama yakında sıkılırım bence.Şimdi sırada Oscar filmleri var.Öncelik sırası Whiplash'in ardından Büyük Budapeşte Oteli.Eğlenceli bir akşam için ilk sıraya 3 Idiots filmini al Ayda.Ayırdığın vakte değer.
YanıtlaSilEşimle Hint filmi yüzünden bezen ters düşüyoruz. Artık bana baygınlık geldi diyorum, izledikten sonra mahçup olan taraf yine ben oluyorum :)
YanıtlaSilBu filmi bizimkine hemen söyleyeyim, belki biliyordur. Önerilerin çok işe yarıyor BaharCan :)
Biz de bir Hollywood bir Bollywood gidiyoruz Sebi.Üst üste seyretmeyelim diye.Ama her defasında şaşırtıyor beni de Hint filmleri.Bu mesela Hint filmi diye açtık Paris,Amsterdam gezisi gibi oldu iyi geldi bana.Hem gezdim hem eğlendim.Umarım önerilerimle geçen süren vakit kaybı değil ,hoşça geçmiş mutlu anların olur canım.Öperim...
SilBiraz uzun olsa da Hint filimlerini izlemekten çok keyif alıyorum ben. Listeme kaydettim bunu da. Teşekkürler Baharcığım !
YanıtlaSilNilgün Abla gerçekten süreleri çok uzun ama çoğu sürenin uzunluğunu unutturacak kadar güzel.Umarım bu film de keyif verir sana.Gülümser ve kulağımı çınlatırsın.Mutlu haftalar...
Sila aaa bi de tee ne zaman yazmışsın.
YanıtlaSilfilm konusunda senle aynı fikirdeyim. bir de burada dursun bu :)
ben de önümüzdeki hafta kısa süreliğine dizilere filmlere kitaplara gömülmeyi planlıyorum.
tabii seninle görüşmeyi de ;)
inşallah yapabilirim istediğim her şeyi.
diyorum ki film kitap gezi önerilere de açığımmmm :*
Seyhancım evet film zevklerimiz uyuyor bir tek Kore dizisi mevzusu bana uzak:)İşlerini hallet şu görüşmeyi ayarlayalım mutlaka.Sanal alemi bırakıp yüz yüze konuşalım artık şu önerileri.Çok öpüyorum.
Sil